OCAK-2023

32 TJK’NIN SESİ OCAK 2023 arış atlarının bedenini oluşturan her organın kendine göre karakteristik bir yapısı ve görevi vardır. Bazen yaşamın herhangi bir döneminde söz konusu organ veya organlar, normal yapı ve işleyişlerinden uzaklaşarak üzerlerine düşen görevlerini yapamaz duruma gelirler. Yani atlar her zaman hastalanabilirler. Bedenin bir kısmının engelli, eksik veya özürlü olması yani sakatlanması da mümkündür. Genellikle kas - iskelet sistemine ait rahatsızlıklar sakatlanma, iç organlara ait sorunlar ise hastalık veya hastalanma diye adlandırılmaktadırlar. Normal yapısında olmayan ve görevini aksatan organlar, gözle farkedilebilen belirtiler gösterirler ki, bu değişikliklere semptom veya bulgu denir. Yarış atlarında görülen alışılmadık bu belirtiler, yeni oluşmuş (akut) veya uzun süreden beri devam eden (kronik) tarzda olabildiği gibi, bazı belirtiler sadece belirli bir hastalık için karakteristiklerdir (patognomik semptom) ve başka hastalıklarda görülmezler. Patognomik semptom, bir hastalığı diğerlerinden ayıran özel bir belirtidir. Pek çok hastalıkta ateş, iştahsızlık, durgunluk, keyifsizlik ve hareket etme isteğinde azalma gibi genel semptomlar görülür. Bunlardan atın hasta olduğu anlaşılır ama genel semptomlar belirli bir hastalığı işaret etmezler. Genel semptomların ortaya çıkması at için bir şeylerin ters gittiğinin uyarıcısıdır. Sakatlanmalarda en çok görülen semptomlar; bölgesel şişlik, hareket zorluğu ve sorunlu bacağın üzerine basınca duyulan ağrıdan dolayı topallıktır. Kemik kırıklarında atın anatomik yapısına aykırı anormal hareket ve şekil bozuklukları dikkati çeker. Veteriner hekimler yarış atlarında görülen klinik semptomların yanı sıra, kan, idrar ve diğer bedensel sıvıların analizi, röntgen, ultrasonografi gibi yardımcı tanı yöntemlerini kullanarak atın hastalığını belirlemeye çalışırlar. Bu işleme diyagnoz (tanı, teşhis) denir. Atın ilgililerinden alınan anamnez (at hakkında verilen her türlü bilgi) ve fiziksel muayene diyagnoza ulaşılmasında yardımcı olur. Kesin tanıya giderken, bazen atın gösterdiği semptomlar birkaç hastalığı birden akla getirebilir. Ortaya çıkması mümkün hastalıklar içinde hangi hastalığın olamayacağı elenerek, sonuçta bir hastalığın kalmasına çalışılır. Başlangıçtan itibaren elde edilen bulgular incelenerek, tüm semptomlara uyan sadece bir hastalık kalana kadar diğerlerinin üstü çizilir. Bu işleme ayırıcı tanı (diferensiyel diyagnoz) adı verilir. Bir hastalığın gidişatına göre sonuçta ne olacağı hakkında öngörüde bulunmaya prognoz denir. Atın iyileşme şansıdır... Prognoz veya öngörü at sahibi ile açıkça paylaşılır. Birlikte verilecek karar, sağaltımın devamını etkiler. Sağaltıma yanıt vermeden semptomlar ağırlaşırsa prognoz da kötüleşir. Tam tersine, hastalığın seyri düzelip semptomlar azalırsa prognoz iyiye döner. Biomarkerlar [Biyobelirteçler] İnsan ve hayvan bedeninde kan, bedensel sıvılar veya dokularda bulunan bazı özel moleküllerdir. Bu maddeler normal, sağlıklı veya anormal, hastalık durumunu ya da süreci belirtirler. Objektif olarak ölçülüp değerlendirilebilirler. Kan, idrar, tükürük, eklem sıvısı ve dışkı gibi biyolojik örneklerin analizi sırasında ölçülürler. Sonuca göre hastalık durumunu, sağaltıma verilen yanıtı, iyi veya kötü yönde gidişatı gösteren maddelerdir. Biyobelirteçler hastalıkların tanısında, hastalığın hangi aşamada olduğunun belirlenmesinde, hastalığın prognozu ve atın sağaltıma verdiği yanıtın izlenmesinde kullanılırlar. Yarış atlarında araştırılan biyobelirteçler, daha çok eklem sakatlıklarında, mide - bağırsak sorunlarında, kalp yetmezliklerinde ve tümör oluşumunun saptanmasında (kanser tanısında) yol göstericidirler. Biyobelirteçlerin yardımı ile aynı zamanda yarış atlarının kemik dokusundaki yetersizlikler ve kemik kırıklarından önce kemiklerdeki yapısal değişimler de belirlenebilmektedir. Yarış atlarının sık görülen bir sakatlığı Y VET. HEKIM REHA GÜLTEPE SEMPTOM’DAN DİYAGNOZ’A

RkJQdWJsaXNoZXIy ODAzNjM=