OCAK-2023

33 TJK’NIN SESİ OCAK 2023 olan ve osteoartrit denilen eklem yangılarının erken tanısı ve önlenmesinde son zamanlarda biyobelirteçlerin katkısı çoktur. Kireçlenme diye bilinen osteoartrit olaylarında eklem kıkırdakları doğal yapısını kaybeder, aşınma ve bozulma meydana gelir. Eklemde şişlik, ağrı ve hareket zorluğu vardır. Yangı ilerledikçe eklemin elastikiyeti de azalır. Kronik olaylar atın yarış yaşamını bitirebilir. Darbe, zorlanma ve anatomik kusurlar gibi nedenler yangının oluşumunu başlatırlar. Normal biyolojik süreçlerin, hastalık durumlarının ve uygulanmış olan sağaltıma verilen farmakolojik yanıtların göstergesi olan biyobelirteç maddeler sayısal olarak ölçülebilir ve değerlendirilebilir özelliktedirler. Aynı zamanda anatomik, fizyolojik, biyokimyasal ve moleküler parametreler olan biyobelirteçler, belirli bir hastalığın varlığının ve şiddetinin erken dönemde ortaya çıkarılması ile ilgili önemli bulgulardır. Biyobelirteçler, laboratuvar analizlerinin yanı sıra görüntüleme yöntemleri ile de saptanabilirler. Genel olarak MR gibi görüntüleme yöntemleri ile elde edilenler “kuru” ve kan, serum, idrar ve eklem sıvısı ile diğer dokulardan genetik veya biyokimyasal varlıkları ortaya çıkarılan biyobelirteçler ise “yaş” olarak tanımlanabilirler. Yarış atlarının eklemlerinde kemik - kıkırdak yapısındaki değişimler ile biyobelirteçlerin arasındaki ilişki ilk olarak 1999 yılında açıklanmıştır. Daha sonraki yıllarda bu konudaki çalışmalar gittikçe kapsamlı duruma gelmiştir. Yapılan araştırmaların sonuçlarına göre, yarış atlarındaki topallıkların yarıdan fazlası eklemlerden kaynaklanmaktadır. Bilimsel çalışmalar da daha çok bu tür sakatlanmaların üzerine yoğunlaşmıştır. Burada önemli olan, topallık ve eklem şişliği gibi klinik belirtilerden çok önce, eklem yangısı, kemik hastalıkları, ciddi kemik kırıkları ve tendo - ligament zedelenmelerinin risk oranını belirleyebilmektir. Bu amaçla söz konusu sakatlanmalardan korunmak için atın sağlık durumu, antrenmanı ile yarışlarını yakından izlemek gerekir. Biyobelirteçlerin ortaya çıkarılmasında kullanılan MR spektroskopi, bilinen MR taramasından daha özel bir yöntemdir. Spektroskopi, bedendeki metabolitler (metabolizmadaki olaylar sonucu meydana gelen ara ürün ve ürünler, küçük moleküller) hakkında grafikler oluşturarak kimyasal bilgiler veren bir tanı tekniğidir. Belirli bir zaman diliminde dokularda, hücrelerde ve fizyolojik sıvılarda lipid, karbonhidratlar, vitaminler, hormonlar ve diğer hücre bileşenlerinden ortaya çıkan küçük moleküllü metabolitler, yüksek verimli teknolojiler kullanılarak saptanır, miktarları belirlenir ve tanımlanır. Kütle spektrometri ve nükleer manyetik rezonans spektroskopi kullanarak, beden sıvı ve dokularından alınan küçük örnekler yüksek duyarlılıkla incelenirler. Bir atın biyobelirteç değerleri, genetik ve fenotipik özellikleri (genetik özellikler ve çevresel etkilerin birlikte oluşturduğu canlının dış görünüşü), diğer analiz sonuçları, spektroskopik MR bulguları ve tüm biyolojik değerleri toplanır ve sınıflandırılır. Bunların içinde biyobelirteçlerdeki değişimler gözden geçirilerek sakatlanma riski öngörülebilir. Görüldüğü gibi sakatlanma riskinin tahmini, gen analizinden dokulardaki çok küçük moleküler değişime kadar ayrıntılı incelemeleri gerektiren zorlu bir süreçtir. Hücresel düzeyde yapılan kimyasal analizler aynı zamanda uygulanan sağaltımın başarısını da ortaya çıkarmaya yarar. Çeşitli bedensel sıvılardan yapılan “yaş” biyobelirteç analizleri genel olarak özel antikorların saptanmasına dayalıdır. Taylarda kollajen metabolizmasındaki kan serumu biyobelirteçlerinin değişimleri, tayın yaptığı egzersiz ile bağlantılıdır. Antrenmandaki atlarda egzersize bağlı olarak kan serumu biyobelirteçlerindeki farklılıklar çok açıktır. Bu patolojik değişimler, attaki ağrının klinik belirtileri ile paralel artmaktadır. Her ay yapılan kas - iskelet sistemi muayeneleri ve kan tahlilleri ile sakatlanmaları bir ölçüde önceden kestirebilmek mümkündür... Genetik haritanın ortaya çıkarılması ile yarış atlarının potansiyel sakatlanmalara karşı taşıdıkları riskler de belirlenebilir. Bu duruma uygun egzersiz yapmaları sağlanarak sakatlıkların dereceleri azaltılabilir. Atların kayıtlarının tutulduğu biyobankada saklanmak üzere, kan serumu, eklem sıvısı, eklem kapsülü (zarı) ve eklem kıkırdağı örnekleri alınır. Eklem sıvısından toplam protein ve toplam lökosit (akyuvar) sayısı analizleri yapılır. Örnekler -80 Co de depo edilir. Antrenmandaki atlardan üç ayda bir örnek alınması ve örneklerin tahlili önerilmektedir. Eklem sıvısı, eklem zarı ve kıkırdağından doku örnekleri artroskopi operasyonu sırasında da alınabilir ve formalin solusyonu içinde saklanır. Muayene yaparken lokal anestezi ile eklem sıvısı alınabilir. Gastroskopi yapılamayan durumlarda, kan ve tükürükteki biyobelirteçlerin saptanması ile yarış atlarına mide ülseri tanısı konulabilmektedir. Özel belirteçlerin analizi sonucu kanser hastalıkları da erken dönemde belirlenmektedir. Insana aklı, dertlerinden kurtulması için verilmiştir. Lev Tolstoy

RkJQdWJsaXNoZXIy ODAzNjM=