2023_Mart

26 TJK’NIN SESİ MART 2023 Tayların doğumdan başlayarak kemik, kas ve eklemlerinin güçlenmesi ve sağlıklı gelişmesi için günlük egzersizlerin yanında, protein, başta kalsiyum ve fosfor olmak üzere mineral ve D vitamini gibi katkılara gerek duyulur. Kemiklerin güçlü olması, dozu gittikçe artan antrenmanlara dayanabilmelerini, sakatlanmalarda kırık ve çatlak kemiklerin çabuk kaynamasını ve operasyon sonrası iyileşme sürecini kolaylaştırır. Metiyonin ve lizin gibi dışarıdan yemlerle alınması zorunlu amino asitleri kapsayan protein katkıları, E vitamini ve selenyum preparatları kasların sağlıklı gelişmesini sağlar. DHA (Dokosaheksaenoik asit) ve EPA (Eikosapentaenoik asit) iki önemli yağ asididir ve dışarıdan alınması zorunludur. DHA, Omega 3 yağ asitlerinin bir alt grubunda yer alır. Deniz ürünlerinde, balık yağında, anne sütünde ve keten tohumu gibi yağlı tohumlarda bulunur. Beyin ve sinir sisteminin gelişmesi ile göz sağlığı için gereklidir. EPA ise, yangısel olayların söndürülmesinde, kalp ve kan damarlarının sağlıklı şekilde gelişebilmesi ve işlev görmelerinde görev alır. DHA gibi deniz ürünleri ve balık yağında bulunur. DHA ve EPA gibi ALA (Alfa linolenik asit) da Omega 3 yağ asitlerindendir. Fakat daha az bilinir. ALA, diğer ikisi ile benzer özellikler taşır. Deniz ürünlerinin yanı sıra fındık, keten, ceviz gibi yağlı tohumlarda, soya fasulyesi, zeytinyağı ve kanola yağı gibi bitkisel yağlarda bulunur. Daha az olarak mısır, mısır unu, semiz otu gibi yeşil yapraklı sebzeler yağ asitlerini içerirler. Yağ asitleri sayesinde tayların beyin ve sinir dokuları, kalp ve damar sistemi, üreme organları ve deri hücreleri gelişir ve güçlenir. Bağışıklık sistemine katkı sağlarlar. Gözler sağlıklı olur. Eklemlerin ve solunum sisteminin düzenli çalışmasına yardımcı olurlar. Sonuç olarak, anne karnından başlayarak taylık, erişkinlik ve damızlıkta daha çok önem kazanarak yarış atlarının yaşamlarının her döneminde yağ asitlerine gereksinimleri vardır. Omega 3 yağ asitlerinden başka, beslenme konusunda Omega 6, Omega 7 ve Omega 9 yağ asitleri de vardır. Antrenman ve yarış sırasında özellikle sıcak havalarda atlar çok fazla terleyebilirler. Toksik maddelerin yanında beden dokularından bol miktarda elektrolit ve su da dışarı atılır. Egzersiz sırasında ve sonrasında kaybedilen mineral maddelerin ve suyun tekrar bedene kazandırılması gerekir. Bu amaçla daha çok toz ve pasta (macun) şeklindeki ürünler kullanılır. Elektrolit içeren katkı maddeleri atın içme suyu ile veriliyorsa, ardından kesinlikle temiz su verilmelidir. Bunun yerine elektrolitlerin atın yemine karıştırılması önerilmektedir. Fakat her iki durumda da temiz ve yeni doldurulmuş bol miktarda içme suyu atın önünde olmalıdır. Yarış atlarının gereksinim duydukları vitamin - mineral katkılarından başka, onların sağlığını ve formlarını korumak için değişik desteklerden de yararlanılır. Bu amaçla öncelikle antioksidanlar, yarış koşan atların rasyonuna eklenirler. C vitamini, A vitamini, E vitamini, selenyum, manganez gibi maddelerin yanı sıra Koenzim Q10 içeren preparatlar da yararlıdır. Koenzim Q10, hücre içinde enerji metabolizmasında rol oynar. Enerji sağladığı için iskelet kaslarının güçlenmesine yardımcı olur. En çok kalp, böbrek, karaciğer ve kas dokusunda bulunur. Güçlü bir antioksidan olup, serbest radikaller dediğimiz zararlı maddelerin uzaklaştırılmasında görev alır. Ayrıca bağışıklık sistemini de destekleyici özelliği vardır. Eklemlerin gelişmesi ve sağlıklı çalışmasının desteklenmesi için hyaluronik asit veya sodyum hyaluronat içeren şuruplar, tayların büyümesi sırasında ve erişkin dönemde kullanılır. Bu madde eklem sıvılarının kayganlığını arttırır. İnsan, yaşam ne kadar kısa ve tehlikelerle dolu olursa olsun, kendini topluma adamak suretiyle yaşamda bir anlam yaratabilir… Albert Einstein

RkJQdWJsaXNoZXIy ODAzNjM=