ettirmeye yönelik biçimde gelişirler. Akciğerlerin hava kapasitesi artarak, dışarıdan daha çok oksijen alıp, metabolizma olayları sonucu meydana gelen karbondioksiti daha çabuk dışarı atacak duruma gelir. Kalbin atım sayısı gerektiğinde hızlanır. Dokulara daha çok kan pompalayacak güce erişir. Egzersiz sırasında nabız sayısı 200’ü geçer ve dinlenme anında çok çabuk normal sınırlara iner. Damarlar da antrenman ile gelişir. Oksijen ve besinleri taşıma görevini daha rahat yaparlar. Antrenmanlı ve yüksek form tutmuş yarış atlarının, yarış sırasındaki nabız, solunum sayısı gibi artan fizyolojik değerleri, yarıştan yaklaşık yarım saat sonra normale iner. Formsuz atlarda yarışın neden olduğu hücresel düzeydeki kimyasal değişiklikler ve söz konusu artmış fizyolojik değerler daha uzun sürede normal sınırlara düşer. Taylara yaptırılan antrenmanın dozu, tayların kaldıramayacağı kadar ağır olursa sakatlanmaların ortaya çıkması kaçınılmazdır. Kas - iskelet sistemindeki sorunların çoğu tayın topallaması ile kolaylıkla fark edilir. Normal çalışma sırasında bile dokularda, hücresel zedelenmeler oluşur. Çalışmaya bağlı kimyasal reaksiyonlar her zaman meydana gelir. Bu hasarların kalıcı olmaması ve kısa sürede onarılması, dokuların önceden geliştirilmiş ve güçlendirilmiş olmasına bağlıdır. Enerji fabrikası Mitokondri’ler… Canlı organizmalarda her türlü aktivite için enerji gereklidir. Hücrelerin çalışması için gereken enerji mitokondrilerden karşılanır. Mitokondri, hücre içinde bulunan bir organeldir, hücrenin bir parçasıdır. Görevi, hücrede oksijen yardımı ile ATP (Adenozin trifosfat) sentezi gerçekleştirerek enerji üretmektir. Hücre içindeki biyokimyasal olaylar için gereken kimyasal enerjiyi ATP taşır. Bazı hücrelerde bir adet mitokondri olursa da kalp, beyin, karaciğer, böbrek, kas ve sinir hücrelerinde çok sayıda mitokondri vardır. Dolayısıyla hücrenin enerji gereksinimi ne kadar fazla ise, o hücre o kadar çok mitokondri içerir. Mitokondrilerin ürettikleri ATP (enerji) dokuların yaşamını sürdürebilmesi ve normal şekilde çalışabilmesi için kullanılır. Fazla enerjiye gerek duymayan yağ hücrelerinde daha az mitokondri bulunur. Antrenmana devam... Antrenmanın amacı, bedeni güçlendirmek, doku ve organları geliştirmek, yarış sırasında atın tüm bedensel kapasiteleri zorlanırken bu durumdan zarar görmemesini sağlamaktır. Aynı zamanda yarış atlarına, katılacakları koşuya göre rekabete girebilecek formu tutturmak ve bu formu uzun süre koruyabilmektir. Düzenli yapılan antrenmanlar ile atın dayanıklılığı ve birim mesafedeki hızı arttırılır. Tayın antrenmanla gelişip yarış koşacak düzeye gelebilmesi için beslenmesi de çalışma programına uygun olmalıdır. Gereksinim duyduğu besin maddelerini her gün yeterince alabilmelidir. Bedenin gelişmesinde antrenman ve beslenme programı birbirlerine paralel yürütülür. Biri eksik kalırsa form düşüklüğü ortaya çıkar. Yarış atlarının çok aktif oldukları, hipodromda yoğun çalışmakla geçen, yaşamlarının bu uzun ve önemli dönemlerinde antrenman ve yarışlarına bağlı olarak bakım ve beslenmelerinde dikkate değer değişiklikler vardır. Genel bakım, antrenman programı ve beslenme konularındaki bazı küçük eksiklik veya hatalar form kaybına, sindirim rahatsızlıklarına, elektrolit ve diğer besin maddelerinin yetersizliğine ve kemik - eklem hastalıklarına yol açabilir. 25 TJK’NIN SESİ MART 2023
RkJQdWJsaXNoZXIy ODAzNjM=