2023-HAZIRAN

leri alan haddinden bir hayli küçük ve engebeliydi. Buna ilave olarak da çok sayıda atın su ihtiyacının karşılanması orada mümkün olmayacaktı. Bu durum ANZAC Birlikleri için geri dönüşü olmayan bir basiretsizliği teşkil ediyordu. İkmal yapılacak alan için gerekli keşif yapılmamış ve bu sebeple hâlihazırda cephede savaşan bataryalara hayati nitelikteki destek sağlanamamıştı. Böylece süvari birlikleri çatışmalara dâhil olamamış, yollarına piyade olarak devam etmek durumunda kalmışlardı. Avustralya ve Yeni Zelandalılar beraberlerinde getirdikleri atların çok azını Gelibolu’ya bırakabildikten sonra kalanları Mısır’a geri götürmek üzere yola koyulmuştu. Filodan sorumlu Yüzbaşı Henry Avery, 1915 yılında yazdığı raporda bu durumu; “Çok sayıda atımız mevcut idi ancak iniş için yeterli alanımız yoktu. Muhtemel bir su sıkıntısının da yaşanacağını ön görmek çok zor değildi. Bu sebeple dönüş kararı almamız kaçınılmazdı” şeklinde ifade etmişti. Büyük bir yıkımla geçen 4 senenin ardından 11 Kasım 1918’de savaş resmi olarak sona erdiğinde ANZAC Birlikleri on binlerce atı Mısır’da bırakarak ülkelerine kesin dönüş yaptı. Kuzey Afrika’nın kurak iklimine zaman içinde uyum sağlayan bu canlıların torunlarının Mısır’daki güncel sayılarının günümüzde 10 bin olduğu düşünülüyor. “Atlar için devran nihayet dönüyor...” Batı Avustralya Eyaleti’nin başkenti Perth Şehrinde doğup büyüyen Jill Barton’ın hayatı, eşi Warren Barton ile birlikte 2013 yılında yaptıkları Mısır seyahatinden sonra büyük ölçüde değişti. O döneme kadar hayatını kazanmak için ülkesinde patoloji hemşire l i ğ i yapan, arta kalan vakitlerinde ise hayvan barınaklarında eşi ile birlikte gönüllü olarak görev alan Jill, Mısır gezisinde şahit olduklarından çok etkilendi. Ataları tarafından bir başlarına bırakılan onlarca atın sağlık hizmetlerinden uzak bir biçimde kötü koşullarda hayatta kalma çabasına tanıklık eden Barton Ailesi, radikal bir karar alarak 2014’te geri dönmemek üzere Mısır’a taşındı. Avustralya’daki evlerini ve sahip oldukları her şeyi ellerinden çıkaran çift, atalarının 1 asır önce bırakmış olduğu kötü mirası bir nebze olsun temizleyebilmek adına kolları sıvadı. Başkent Kahire yakınlarında “Egypt Equine Aid” adıyla bir barınak kuran Barton Ailesi, burada yardıma muhtaç atları tedavi edip aynı zamanda yerli halkı bu konuda eğitiyorlar. Kırsal kesimde yaşayan insanların gelir seviyelerinin düşük olmasından dolayı atlar çoğu zaman kendi başlarının çaresine bakmak zorunda kalıyorlardı. Jill ve Warren sayesinde bu kıymetli canlıların makûs talihleri kademeli olarak değişmeye başladı. Her gün 60 ila 100 kadar at ile özel olarak ilgilendiklerini belirten Jill, hummalı çalışmaları neticesinde 2020 yılında, Avustralya hükümeti tarafından Kraliçe II. Elizabeth’in yaş günü seremonisinin onur listesine dâhil edilmiş ve bir de ödüle layık görülmüştü. Yapılan bağışlar sayesinde faaliyetlerin sürdürülebildiğini ifade eden Jill; “Bugüne kadar yapmış olduğumuz işten dolayı son derece gururluyum. Burada işler bazen oldukça zorlayıcı olabiliyor ancak bu güzel canlıları karşılaştıkları zorluklardan kurtarabilmek her şeye değer” şeklinde konuştu. Gelecek planlarından da bahseden Barton çifti, ilerleyen süreçte Kahire’de bir veteriner okulu açarak insanları atlar ve at bakımı konusunda daha da bilinçlendirmek istediklerini söylediler. Atları 1 asır önce hiç bilmedikleri topraklara getiren ve ardından burada kaderlerine terk edenlerin torunları, dedelerinin bıraktığı kötü mirasın izlerini uzun yıllar sonra silmeye çalışıyor. I. Dünya Savaşı’nda omuz omuza çarpışan insanların ve atların torunları günümüzde başka bir mücadele olan var olma savaşını yeniden birlikte veriyorlar. WARREN & JILL BARTON 39 TJK’NIN SESİ HAZİRAN 2023

RkJQdWJsaXNoZXIy ODAzNjM=