Birçok tarihi esere ev sahipliği yapan bu 250 dönümlük alan yaklaşık 40 yıl boyunca atıl kaldıktan sonra 2018 yılında Valiliğimizin koordinesinde Sivas adına bu bölgede neler yapılabileceğine dair gerçekleştirilen bir çalıştay sonrasında burada bulunan 11 tescilli bina aslına uygun olarak restore edildi. Bölgenin savaş atı yetiştirilen bir bölge, haranın da bu amaç ile kullanılmış olması nedeniyle Uzunyayla Harası’nın bulunduğu yerde bir “Savaş Atları Müzesi” kurulması kararı alındı. Şu anda müzemizin bulunduğu bina da o yıllarda 150 atın aynı anda barınabildiği tavla tipinde bir ahır idi. Müzemizde bir dioraması* da bulunan bina aslına uygun olarak bir müzeye dönüştürüldü. Buradaki tüm donatılar, halihazırda atlara ilgisi bulunsun veya bulunmasın herkesin atları tanımaları ve atların insanlık tarihi boyunca ne kadar önemli hizmetlerde bulunduklarını anlamaları; haberdar olmaları adına tasarlandı. Müzemizde sadece savaş atları sergilenmiyor çünkü savaş atlarını tanımadan önce atları daha yakından tanımanız gerekir. Bu nedenle ziyaretçilerimizi atların evcilleştirilmesinden başlayan, anatomilerinden tutun beslenmelerine, bakımlarına kadar günümüzdeki yerleri ve kullanım alanları kadar bilgi sahibi olabilecekleri bir yolculuğa çıkartmayı amaçlıyoruz. Üstelik sadece Türkiye’de değil, dünyanın çeşitli noktalarında savaş meydanlarında yer almış dünya at ırklarını da burada anatomik yapıları gözetilerek yapılan silikon heykelleri aracılığıyla görebiliyorsunuz. Aralarında nesli tükenmiş atların atların da bulunduğu tüm canlandırmalarımız yapılırken Sivas’ta yaz - kış ve gece - gündüz sıcaklık farklarının fazla olması nedeniyle balmumu yerine silikon malzemeler kullanıldı. At ırklarının yanında dönemin savaşçılarını da geleneksel zırhlarını kuşanmış şekilde canlandırılırken atlarda kullanılan tarihi aksesuarlar, koşum takımları, eğerler de müzemizde sergileniyor. Dokunmatik ekran donanımlı kiosklarımızdan da tüm eserler hakkında çok daha detaylı bilgilere ulaşılabiliyor. Geleneksel atlı sporların, dünya yarışçılık tarihinin ve Sivas’ın Gürün ilçesinde dünyaya gelen, gelmiş geçmiş en çok yarış kazanma başarısını göstermiş, “yaşayan efsane” jokey Halis Karataş’ın bulunduğu galerilerimiz de müzemizde ziyaret edilebiliyor. Sadece Halis Karataş da değil yarışçılığa damga vurmuş Ekrem Kurt, Mümin Çılgın gibi Türk yarışçılığının değerli jokeyleri de burada tanıtılıyor.” *diorama: Gerçek veya kurgu bir olayın, anın veya hikâyenin ışık oyunlarının da yardımıyla üç boyutlu olarak modellenmesidir. 51 • ARAŞTIRMA • Türkiye Jokey Kulübü •
RkJQdWJsaXNoZXIy ODAzNjM=