SUBAT_2024

Beklenen an geldi. Kuzey yarımkürede yarış atlarının aşım zamanı Şubat ayında başlar. Gebelik süresi ortalama 11 ay olduğuna göre, gelecek yılın Ocak ayında kısrakların doğum yapması hedeflenir. Doğal koşullar altında hayvanların çoğu ilkbaharda doğum yapar. Çünkü havaların ısınması ve günlerin uzaması ile yiyecek seçenekleri de artar. Yavrular daha uygun koşullarda büyüyerek gelecek kış mevsiminin zorluklarına hazırlanırlar. Kısrakların aygırı kabul ettiği özel dönem için kullanılan östrus siklusu, kızgınlık döngüsü, istek veya talep zamanı gibi bazı terimler vardır. Bunların hepsi 21 günde bir yinelenen süreci kasteder. Bu 3 haftalık süre içinde, kısrağın aygıra açık olduğu zaman (östrus = kızgınlık evresi) ve iki kızgınlık evresi arasında aygırdan uzak durduğu diöstrus evresi bulunur. İlkbaharda östrus ve diöstrus evreleri birbirini izler. Bu takip, kısrak gebe kalıncaya veya sonbaharda anöstrus dönemi başlayıncaya kadar devam eder. 21 günlük periyot östrus ve diöstrus adlı iki evreden oluşur. Anöstrus ise, kızgınlığın hiç olmadığı, kısrak üreme organlarının pasif kaldıkları dönem için kullanılan bir tanımdır. Kısacası, kısraklar mevsimsel poliöstrus denilen, yılın bir bölümünde 3 haftalık periyotlar halinde östrus siklusları geçiren, diğer zamanlarda ise bu üreme aktivitelerinin hiç görülmediği hayvanlardır. Yarış atlarının üreme dönemlerindeki en temel konu, kısrakların östrus periyotlarıdır. Aygırlar doğru bakım ve dengeli beslenme ile genellikle her zaman aşıma hazır oldukları için her şey kısrağın planlanmasına bağlıdır. Üreme döneminde zaman kaybetmemek için kısrağın düzenli ultrason muayeneleri ile ovulasyon (yumurtlama) kontrollerini yapmak çok önemlidir. Bu dönemde kısrağın ovaryumunda (yumurtalığında) gelişen bir folikülün patlamasıyla dışarı çıkan yumurta hücresi, aygırın spermi ile birleşir. Daha önceden embriyonun büyümesi için hazırlanmış kısrağın üreme organlarıyla bağlantı kurarak yerleşir ve gebelik başlar. KONTROL HORMONLARDA Kızgınlık döneminin her aşaması, hipofiz bezinin salgıladığı gonadotropinlerin yanı sıra yumurtalık ve plasentadan salgılanan hormonlar tarafından düzenlenir. Hormonların kandaki düzeyleri, dokulardaki varlığı veya yokluğu diğer hormonları etkileyebildiği gibi, beslenme, gün ışığı, hava sıcaklığı gibi çevresel etkenler de hormonların salgılanmasında rol oynarlar. Hormonların düzeyleri arttığı veya azaldığı zaman başka hormonlar devreye girerek birbirleri ile etkileşirler. Aralarında kusursuz denge kurulmuştur. Dışarıdan verilerek oluşturulan yapay hormon değişiklikleri bazen olumlu, bazen de olumsuz etki yapabilir. Hormon düzeylerindeki değişimler, birçok kontrol mekanizmasının yönetimi altındadır. Kısraklara verilen hormonlar, hormon dengesizliklerine, östrus siklusunda değişmelere ve başka sorunlara yol açabilir. Hormonal sistem, tıpkı bir kuyumcu terazisi gibi çok hassastır. Bir araştırmanın sonucuna göre, hiç aşım yapılmamış ve o yılı boş geçiren kısrakların 4/5'i mevsimsel poliöstrus (çoklu kızgınlık) göstermektedir. Yani kısraklar yılın belirli bir döneminde kızgınlık döngüsünde olurken, diğer zamanlarda aktivite görülmemektedir. Mevsimsel poliöstrus gösteren kısraklar, günlerin uzamasından, havaların ısınmasından ve beslenme seçeneklerinin zenginleşmesinden etkilenirler. Kış tüylerinin dökülmesi hormonal değişiklikler ile aynı zamana denk gelmektedir. Mevsimsel kızgınlık gösteren kısrakların kızgınlık periyotları, yine çevresel faktörlerden etkilenerek günlerin kısaldığı sonbahar aylarına kadar devam eder. Aynı araştırmada incelenen kısrakların geriye kalan 1/5'i ise tüm yıl kızgınlık göstermiştir ki bunlara poliöstrus denir. Bu kısrakların 21 günlük kızgınlık periyotları normal süresinde olup biterse ve her kızgınlık döneminde ovulasyon gerçekleşirse, bütün yıl düzenli olarak kızgınlık gösterebilirler. Tropikal veya subtropikal iklimlerdeki kısrakların çoğu, bütün yıl boyunca kızgınlık gösteren poliöstrus özelliktedirler. 46 • www.tjk.org • AT SAĞLIĞI •

RkJQdWJsaXNoZXIy ODAzNjM=