MART_2024

Kalın bağırsağa kaçan nişastalı içerik, bu organdaki bakteriler tarafından fermentasyona (mayalanma) uğrar ve bağırsak içeriğinin “pH”ı aside doğru düşer. Ortamın asitleşmesi yararlı mikroorganizmalara zarar verir. Her gün yüksek oranda nişastalı yemler ile beslenen yarış atlarında gastrit ve ülser gibi sindirim sistemi rahatsızlıkları ortaya çıkabilir. Aynı zamanda çeşitli ortopedik sorunlar da nişastalı yemlere bağlı olabilir. FARKLI SEÇENEKLER Tahıllardaki yüksek nişasta düzeyinin riskleri, atçıları farklı enerji kaynakları arayışına yönlendirmiştir. Uygun oranda verilen nişastalı yemler atlar için yararlıdır. Ağır antrenman yapan yarış atlarının kaslarındaki glikojen depolarını arttırır. Yarış veya sıkı antrenmandan sonra, dinlenme sürecinde atın yorgunluğunun giderilmesi ve toparlanmasına yardımcı olur. Fakat burada açıklamaya çalıştığımız, sindirilmeden kalın bağırsaklara ulaşan fazla nişastanın zararlı sonuçlara yol açabileceğidir. Eğer rasyonda öğütülmüş ve çeşitli işlemlerden geçirilmiş taneli yemler veya doğal halde tüm (çiğ) tahıllar yoksa, yoğun antrenman yapan ve yarış koşan bir atın enerji gereksinimi kolay kolay karşılanamaz. Tahıl içermeyen yemler, ancak ahır istirahatine alınmış veya metabolik hastalığı bulunan atlar için yeterli olabilir. Bir yarış atının harcadığı kalori miktarını en uygun yem karışımı ile geri kazanması planlanırken, enerji kaynağı olabilecek yem maddelerinin seçilmesinde sindirilebilir, kolay ve ucuza bulunabilir, sağlıklı ve doğal olması gibi nedenler dikkate alınır. Tahılların çeşitli aşamalardan geçirilerek içindeki nişastanın ayrılması ve tahılın farklı biçimlerde kırılıp öğütülmesi, atın sindirimini kolaylaştırır. Yulafa alternatif olarak tercih edilen, bazen de aynı yemlerde bir arada kullanılan buğday taneleri yıkama, öğütme ve parçalama işlemleri sırasında kabuğundan ayrılır. Yapılan işleme göre tahıla buğday kırması, arpa ezmesi veya mısır kırması gibi adlar verilir. Bu işlemlerin dezavantajı bazı B vitaminleri, protein ve karbonhidrat gibi besin maddelerinin kayıplarının meydana gelebilmesidir. Parçalanan buğday taneleri içinde farklı kısımlar açığa çıkar. Bir buğday tanesi endosperm, ruşeym (embriyo = buğday özü) ve kabuktan meydana gelir. Bunlardan endosperm bölgesi, un içeren merkez kısımdır, besin dokusudur. Bu doku embriyoyu sarar ve adından da anlaşılacağı gibi ona besin sağlar. Endosperm dokusu, nişasta, protein ve yağ içerir. Ruşeym veya embriyoda bitkisel sağlıklı yağlar, E vitamini gibi vitaminler ile çinko ve selenyum gibi mineral maddeler bulunur. Tahıl kabuğu büyük oranda kepek içerir. Buğday tanelerinin içindeki nişasta, çeşitli fiziksel ve kimyasal işlemler sonucunda çıkarılır. Geriye kalan kısım, protein, vitamin ve minerallerce zengindir ve kırıntılar şeklinde yarış atı beslenmesinde kullanılır. Genel olarak buğday kırmasında, niasin ve riboflavin gibi B grubu vitaminler, antioksidan maddeler, proteinler, yağlar, demir, magnezyum ve fosfor başta olmak üzere mineraller vardır. Buğdayın her üç kısmında değişen oranlarda ham lif (selüloz) bulunursa da en çok kabuk bölgesindedir. Herhangi bir tahıl bütün olarak bazı yemlerin içinde bulunmayıp yemin etiketinde de ‘tahıl içermez’ yazısını taşıyabilir. Fakat bunlarda tahıl parçaları veya tahılın bazı kısımları (ruşeym veya kabuk gibi) bulunabilir. Buğday kırması ise, kepekçe zengin kabuk parçaları, embriyo ve buğday unu kısaca buğday tanesini oluşturan her elemanın parçalanmış kırıntılarını içerir. Rasyondan tahılların çıkarılması yemdeki nişasta miktarının düşürülmesini sağlayabilir ve sindirim sistemi sorunlarını azaltabilir. Fakat bu durumda enerji açığı oluşur. Oysa tahıllardaki sadece nişastanın çıkarılıp geriye kalan kısımların atlara verilmesi ile benzer miktarda kalori sağlanabilir. Bu yöntem hazır ticari yemler ile gitgide yaygınlaşmaktadır. Böylece hem atın enerji gereksinimi karşılanır hem de nişasta alımı kısıtlanarak sancı, arpalama ve davranış bozuklukları gibi hastalıkların riskleri azaltılmış olur. YAPISAL OLMAYAN KARBONHIDRATLAR Glukoz ve fruktoz gibi sade veya birbirleri ile zincir şeklinde bağlanmış basit şekerlerin oluşturduğu yapılar ve nişasta, yapısal olmayan karbonhidratlar adıyla anılırlar. Bunlar da enerji kaynağıdır ve sindirim kanalından rahatlıkla, çabuk ve zorlanmadan emilirler. Ticari yemlerde tahıl olmadığı üzerinde belirtildiği zaman, yemin içindeki yapısal olmayan karbonhidratlar araştırılmalı ve miktarları öğrenilmelidir. Çünkü bu maddeler de yarış atlarına enerji verirler. Tahıl içermeyen at yemlerinin içinde kaloriyi arttıran yem maddeleri tatlı pancar posası, soya fasulyesi kabuğu gibi mayalanabilir lifli yemler veya pirinç kepeği ve bitkisel yağlar gibi yağlı yemler olabilir. Aerobik (oksijenli) çalışma gibi dayanıklılık antrenmanları yapan yarış atlarına destek olması için bu tür yemler iyi birer yakıt kaynağı olabilirler. Özellikle pirinç kepeği yağı, içerdiği gama orizanol adlı maddeden dolayı çok tercih edilmektedir. Aynı şekilde, tatlı pancar posası da vitamin ve mineral açısından son yıllarda sıkça kullanılan iyi bir katkı maddesidir. Tatlı pancar posası daha çok gebe kısrakların gereksinim duyduğu E vitamini ve bazı iz elementleri karşıladığı için yetiştiricilerin gözdesi olmuştur. Tahıl içermeyen hazır ticari yemler, üretici firmanın önerdiği şekilde doğru yönde kullanılırsa, başka vitamin - mineral katkısına gerek olmayacağı gibi herhangi bir sindirim sorunu ile de karşılaşılmaz. İnsan bilmekle yükümlüdür. İnsan bilgisizliğinden sorumludur. Bilgisizlik bir hatadır. Milan Kundera 55 Türkiye Jokey Kulübü • • AT SAĞLIĞI •

RkJQdWJsaXNoZXIy ODAzNjM=