2022_Aralık

23 TJK’NIN SESİ ARALIK 2022 arasındaki hava, bedeni bir palto gibi koruyarak soğuk havanın deriye işlemesini engeller. Başka bir deyişle ısı yalıtımı sağlar. Deri altında biriken yağ tabakası da altındaki dokuları soğuktan korur. Kısa kıllara sahip ve yağ dokusu az olan atlar, soğuk ve yağışlı havalardan daha çok etkilenirler. Bunlara benzer bireysel özelliklerin atın soğuktan korunmasında önemli rolü vardır. Örneğin tayların deri yüzeyleri beden ağırlıklarına göre daha büyük olduğu için erişkin atlardan daha hızlı ısı kaybederler. Bu nedenle haralarda süt emen ve annesinden yeni ayrılmış küçük taylar kışın daha çok üşürler. Ayrıca taylarda yemlerle alınan enerjinin bir kısmı beden ısısını korumak için kullanıldığından dolayı, soğuk havalarda büyümeleri yavaşlar. Bu durumun önüne geçmek için henüz soğuklar başlamadan önce rasyonlarına kalorisi yüksek yem maddeleri eklemek gerekecektir. Kışın bir yarış atına her gün beden ağırlığının % 1.5 – 2’si oranında iyi kalitede kuru ot verilir Kış aylarında hava sıcaklığının düşmesiyle birlikte, beden ısısını ve kondisyonunu dengede tutabilmek için her yaştaki yarış atının diğer zamanlardan daha çok kalorili yemler tüketmesi gereklidir. Soğuk havanın neden olduğu enerji kaybını karşılamak için yemlerdeki enerji oranı yüzde bir - iki kadar arttırılabilir. Kış mevsiminde artan enerji gereksinimi en kolay şekilde kuru ot gibi kaba yemlerden karşılanır. Eğer arpa ve yulaf gibi taneli yemlerden enerji sağlanmak isteniyorsa, bu işlem taneli yem miktarını günlük olarak yavaş yavaş çoğaltarak yapılmalıdır. Rasyondaki taneli yemlerin oranının aniden arttırılması sindirim rahatsızlıklarına neden olabilir. Bununla birlikte tane yemlerin sindirimi, emilimi ve kullanılması, kaba yemlerin mikrobiyal fermentasyonu kadar çok ısı sağlamaz. Günlük olarak tüketilen kuru ot miktarı çoğaltılırsa, tane yemler gibi sindirim sorunlarına yol açmaz. Daha fazla verilen kaba yemler bağırsaklarda yararlı bakterilerin çoğalmasını ve bakteriyel fermentasyonu arttırır ve atın bedeninin ısınmasını sağlar. Genel olarak kışın bir yarış atına her gün beden ağırlığının % 1.5 - 2’si oranında iyi kalitede kuru ot verilir. Soğuk havaların başlaması ile birlikte uzayan kıllar, atın kilo kaybettiğini bizden gizler. Bu yüzden eğer atın kılları traş edilmiyorsa belirli aralıklar ile tartılıp beden ağırlığının izlenmesinde yarar vardır. Kışın yarış atlarında kilo kaybı ve kondisyon düşüklüğü çok sık rastlanılan bir durumdur. Böyle bir ata yapılacak ilk iş, yediği yem miktarını arttırmaktır. Ondan sonra ayrıntılı bir şekilde genel muayeneden geçirilmelidir. Buna karşın, aşırı kilo aldığı belirlendiği zaman ise, yem miktarı azaltılarak antrenman süresi uzatılır. Harada kışı geçiren atları yaş, beden kondisyonu ve yem gereksinimleri gibi kriterler ile gruplara ayırarak bakım ve beslenmelerini düzenlemek daha kolay bir yol olacaktır. Yılın her mevsiminde olduğu gibi kışın da yarış atlarına temiz, ılık ve bol su verilmelidir. Tüketecekleri su miktarı onların tercihine bırakılmalıdır. Kış aylarında su tüketimi artar. Yedikleri yemlerin sindirim kanalından geçişini, parçalanmasını ve emilimini bağırsak içeriğindeki su molekülleri sağlar. Aynı zamanda atın içtiği su, sancılanmasını ve dokuların susuz kalmasını (dehidrasyon) önler. 450 kilogramlık bir atın fizyolojik durumu, antrenman ile yarış yoğunluğu ve yemdeki kuru madde oranına bağlı olarak günde ortalama 40 - 50 litre içme suyuna gereksinimi vardır. Yaz aylarında özellikle haralarda bolca yeşil ot yiyebilme olanağı bulan atların su gereksinimlerinin bir kısmı padoklardaki otlardan karşılanır. Bu otlar yaklaşık % 70 - 80 oranında su içerirler. Kışın ise taneli yemlerin ve kuru otların içerdiği su oranı çok düşük olduğu için bu dönemde atlar daha fazla su içerler. Eğer soğuk havalarda atın az miktarda su tükettiği dikkati çekiyorsa, ya az yem yiyordur ya da bağırsak içeriği sertleşmiş ve sancıya yatkın durumdadır. Yem ne kadar kaliteli ve dengeli olursa olsun, eğer bir yarış atı su ihtiyacını karşılayamıyorsa yemini de

RkJQdWJsaXNoZXIy ODAzNjM=