Nisan_2024

49 Türkiye Jokey Kulübü • • TARİH • PAFTA Süs için atın eyerine ve başka şeylere dikilen veya mıhlanan çeşitli şekillerde maden levhacığı veya başlı çivi, şemse, kabara. PALAN Farsçada semer demektir. Ekseriya binek merkep ve estere ve bazen ata vurulan kayışsız ve yumuşak enli bir nevi eyer. PALANDUZ Asıl Fârisîde semerci demektir. Palan diken ve yapan anlamına gelir. PUSAT At takımı, raht. RAHŞ Pek güzel ve yörük at: Bir rahş-ı sabâ-reftâra süvar olmuş idi. RÂKİB Binici, binen, binmiş, süvâr: Bir esb-i sabâ-reftâra râkib olduğu hâlde. REŞME-RİŞME Zencirden gem. RÜKÛB Binme, râkib ve süvâr olma: Ata rükûb etmek. Rükûb ve nüzûle muktedir; Kendi kendine ata binip inebilir, yani pek yaşlı veya malûl olmayan. Biniciyi sarsmaksızın süratle yürüyen at veya katır yürüyüşü: Bu atın güzel rahvanı vardır. Bu nevi yürüyüşle yürüyen ata da rahvan denilmektedir. Osmanlıca kaleme alınan Kâmûs - ı Türkî’nin “Yeni harflere” çevirisini yapan Turan M. Türkmenoğlu’nun kıymetli çalışmasında yer alan sözcükleri seçerek okuyucularımıza aktarmaya devam ediyoruz. At ve atçılık ile ilgili ilk lügat olma özelliğini taşıyan bu kıymetli kaynağı ve Türkiye Jokey Kulübü’nün katkılarıyla, tam yüz yıl sonra okuyucular ile buluşan İhsan Abidin Akıncı’nın kaleme almış olduğu, “Osmanlı Atları” adlı eseri TJK Yayınları’ndan temin edebileceğinizi de ayrıca hatırlatmak isteriz. Keyifli okumalar dileriz... RAHVAN Hasan Ali Say

RkJQdWJsaXNoZXIy ODAzNjM=