2023-Temmuz

51 TJK’NIN SESİ TEMMUZ 2023 m Hangi isimleri rakip olarak belirlemiştiniz? Gazi Koşusu’na katılmayı başaran her tay bizim gözümüzde iyi bir taydır. Bu sebeple herhangi bir ismi ön plana çıkarmayı doğru bulmuyorum. 21 tayın hepsi bizim rakibimizdi. Tabi ki içlerinde daha fazla yarış kazanıp gelenler olmuştu. Tüm çevrelerde Qualizto ismi ön plana çıkarılıyordu. Qualizto gerçekten de çok iyi bir safkan. Ancak tek bir rakibe odaklanmak yerine “biz ne yapabiliriz?” sorusuna yanıt aramayı daha çok tercih ettik. Değerli rakiplerimizi geride bırakıp 97. Gazi Koşusu’nu kazanmış olmak bizler için çok kıymetli. Bundan sonraki süreçte hepsinin ayaklarının düz basmasını temenni ediyorum. “Kaya Ekürisi’nde görev yapan herkes çok değerli. Tüm çalışanların fikrine önem veriliyor ve bu da beraberinde başarıyı kaçınılmaz kılıyor” m Başarınızın sırrı nedir? Her şeyden önce biz çok iyi bir ekibimiz. Jokeyinden at sahibine, yetiştiricisinden antrenörüne ve seyisine aile bireylerinin ön planda olduğu bir takım olsak da işimizi profesyonel çerçevede icra etmeye büyük özen gösteriyoruz. Neticede burada herkesin maddi manevi çok büyük emeği var. Tek bir yanlış kararda bu emeklerin heba olma olasılığı çok yüksek olabiliyor. Biz de bunun önüne geçebilmek adına işimize dört elle sarıldık. İş zamanında hepimiz “neyi daha iyi yapabiliriz?” sorusuna yanıt arıyoruz. İş bitiminde ise sıcak aile ortamını yeniden oluşturuyoruz. Başarımızın sırrı bence budur. İş, arkadaşlık ve aile ortamları arasındaki dengeyi çok iyi sağladık. Bundan sonra da bu böyle olacaktır. m Nasıl bir yarış planlamıştınız? Gerçekleşen ile kafanızdaki örtüştü mü? Ekranları başındaki ve Veliefendi Hipodromu’ndaki yarışseverlerimiz 25 Haziran Pazar günü saat 17.15’te ne izledilerse bizim de kafamızda oluşturduğumuz senaryo o idi. Tayımızın start çıkışı çok iyi oldu. Sonrasında ise ön taraftaki yerini hiç kaybetmedi. Son viraj dönülene kadar yerimizi çok iyi koruduk ve sonrasında numarayı almayı başardık. Son düzlükte ise rakiplerimizle aramızda farkı giderek açtık ve zafere uzandık. Kafamızda çizmiş olduğumuz şablonu bire bir yarış pistinde görmüş olduk. Bu anlamda da sevinçliyiz. m Bundan sonraki sürece yönelik hedefleriniz nelerdir? Bugüne kadar ne yaptıysak bundan sonrası için de onu devam ettirmek istiyoruz. Kaya Ekürisi özellikle İngiliz atçılığında yeni atılımlar peşinde. Gazi Koşusu’nda kazanmış olduğumuz zafer bu doğrultuda bize büyük bir teşvik sağladı. Yetiştireceğimiz safkan İngilizlerle yükselen grafiğimizi sürdürmek niyetindeyiz. Gazi Koşusu gibi yüksek profilli bir yarışı kazandıktan sonra insanların beklentileri doğal olarak artıyor. Biz de bu beklentileri boşa çıkarmamak için gayret göstereceğiz. Gelecek dönemde yurt dışındaki koşularda da boy göstermek niyetindeyiz. İlerleyen süreçte yarışseverlerimiz Kaya Ekürisi’ni uluslararası platformda görebilir. Standartlarımızı evrensel ölçeklere yaklaştırdığımız takdirde oralarda da başarılı olmamamız için bir sebep göremiyorum. m Türk ve dünya yarışçılığındaki antrenörlük sistemini kıyasladığınızda hangisinin daha sağlıklı olduğunu düşünüyorsunuz? İki antrenörlük sisteminin de kendi içlerinde olumlu ve olumsuz yanları olduğunu düşünüyorum. Yurt dışındaki antrenörler daha ön planda. Neredeyse tüm kararları onlar veriyor. Başarıda da başarısızlıkta da en büyük pay onların oluyor. Bizde ise daha çok bir ekip anlayışı var. At sahibi, antrenör, idman jokeyi ve hatta seyis karar alma süreçlerinde etkin rol oynuyor. Ben her zaman diyalogdan yanayım. Akıl akıldan üstündür. Birimizin aklına gelmeyen, düşünemediğimiz bir şeyin başka biri düşünebilir. Kendi ekürimizden yola çıkarak örnek verecek olursam, biz karar alma süreçlerini birlikte yürütüyoruz. Bu noktada herkesin fikri çok önemli. Tüm ekip üyeleri kendi yetkinlik ve ehliyet alanları çerçevesinde görüşlerini dile getiriyor ve bunları ortak bir noktada eritiyoruz. Bugüne kadar gelmiş olduğumuz süreçte de izlemiş olduğumuz yöntemle başarılı olduğumuzu düşünüyorum. İdeal antrenörlük sisteminin henüz var olmadığını söyleyebilirim. Bu sebeple “şu daha iyidir, daha sağlıklıdır.” demem doğru olmaz. m Mesleğe yeni başlamış olan antrenörlere neler söylemek istersiniz? Atçılık meslek yüksek okullarından her yıl binlerce kardeşimiz mezun oluyor. Bu işin okulunu okuyup sahalara gelen arkadaşlarımız de gerçekten fark yaratıyor. Yeter ki onlara kendilerini gösterebilecekleri, tecrübe kazanabilecekleri ortamlar sağlansın. Sahalarımızda faal olarak görev yapan yeni mezun sayısı arttığı takdirde işlerin herkes adına daha sağlıklı ilerleyeceği kanaatindeyim. Gelecekleri çok parlak kardeşlerimiz var. Onlara verebileceğim yegâne tavsiye yakalayacakları şansları iyi değerlendirmeleri ve çok çalışmaları olacaktır. Antrenman bilimi sürekli olarak kendisini yenileyen bir alan. Yeni gelişmeleri kaçırmamak gerekiyor. Bu nedenle biz antrenörlerin devamlı araştırma içerisinde olması gerekiyor. Çalıştığımız atlara uyguladığımız metotların olumlu ya da olumsuz sonuçlarının etkileri çok büyük oluyor. Bunun sorumluluğu ile hareket etmemiz gerekiyor. 97. Gazi Koşusu şampiyonu Urfa Aslanı’nın antrenörü Velat Karakuş Mehmetcan Kanık’ın sorularını yanıtladı...

RkJQdWJsaXNoZXIy ODAzNjM=