2023-NİSAN

her köşe başında ya da envaiçeşit mimari tarzda inşa edilmiş yapıların üzerinde at heykellerine rastlamak mümkün. Berlin bu özelliği sebebiyle kimilerince “Heykeller Şehri” olarak betimleniyor. Bu özel kentte yer alan heykellerin büyük bir kısmında başrolü insanoğlunun kadim dostu atlar üstleniyor. Söz konusu sanat eserlerinin belki de en bilinenlerinin başında Berlin’in simge yapılarından Brandenburg Kapısı’nın üzerinde yer alan at heykelleri geliyor. Soğuk Savaş dönemi boyunca şehri Doğu ve Batı olarak ikiye ayıran kapının üzerinde, Alman heykeltıraş Johann Gottfried Schadow tarafından yapımına 1793 yılında başlanılıp 1806 yılında bitirilen, 4 atın çektiği ve zafer tanrısı Victoria’nın kullandığı “Quadriga” adı verilen at arabası heykeli bulunuyor. Günümüzde birleşmiş Berlin’in sembolü vasfındaki Brandenburg Kapısı’nın tepesindeki ihtişamlı eser, Prusya Devleti’nin 18. yüzyılda elde ettiği zaferleri ve ihtişamı da gözler önüne seriyor. Berlin’de at ve insanın ortak tarihini sergileyen heykellerin göz alıcı bir başka örneği ise Prusya’nın en önemli hükümdarı olarak kabul edilen 2. Frederick adına dikilmiş olan görkemli eserdir. Alman yurdunun Avrupa’da ayakları yere basan sağlam bir yapıya kavuşmasında etkin rol oynayan ve bu sebeple “Büyük” lakabını kazanan 2. Frederick’in atının üzerinde kararlı bir ifadeyle poz verdiği eser, Alman Heykeltıraş Christian Daniel Rauch tarafından 1851 yılında tamamlandı. Büyük Frederick’in at üzerindeki bir başka heykeline ise Berlin Ulusal Müzesi’nin girişinde rastlamak mümkün. “Amazon savaşçıları birkaç asırdır kendilerini izleyen meraklı gözlere aldırış etmeden Avrupa’nın ortasında at biniyor…” Berlin gibi kültürel olarak son derece zengin bir şehirde at üzerinde boy gösteren efsanevi Amazon savaşçılarına rastlamak işten bile değildir. Tarihi Altes Müzesi’nin bahçe kısmında yer alan ve yapımı August Kiss tarafından 1841’de bitirilen “Kiss” heykeli bir Amazon savaşçısının at üzerindeki duruşunu betimliyor. Bu görkemli esere 1858 yılından bu yana “Löwenkampfer (Aslan Avcısı)” isimli bir başka ihtişamlı heykel eşlik ediyor. Albert Wolff imzası taşıyan yapıda atı üzerindeki heybetli savaşçı mızrakla bir aslanı avlıyor. Bunlara ilave olarak, müzenin bahçesinde at üzerinde, elinde savaş baltasıyla duran, sanatçı Louis Tuaillon tarafından 1865’te yapılmış bir başka Amazon savaşçısı da kendisi için gelecek ziyaretçileri yüzündeki mağrur ifadeyle bekliyor. İnsanoğlu, binlerce yıllık yolculuğunun türlü safhalarında, defalarca zıt yönlere sapsa da her seferinde ortak bir patikada buluşmasını bildi. Zamanında farklı kutupların sınırını teşkil etmesine karşın günümüzde ahengin başkenti olma vasfını üstlenen Berlin, kültürel zenginliğine insanoğluna uzun bir süredir eşlik eden atları da dâhil ederek onları görsel şölen eşliğinde ölümsüzleştiriyor. BRANDENBURG KAPISI BÜYÜK FREDERICK’IN ATLI HEYKELI... 52 TJK’NIN SESİ NİSAN 2023

RkJQdWJsaXNoZXIy ODAzNjM=