12 TJK’NIN SESİ NİSAN 2023 Usta tiyatro sanatçısı Asli Üyemiz İlyas İlbey'in kızı Eylül İlbey ve Burak Cırcır'ın sergilediği Dersu Yavuz Altun'un yazdığı 'En güçlü kim?' adlı tiyatro oyunu afet bölgesindeki depremzede çocuklar tarafından ilgiyle izlendi. Tiyatronun iyileştirici gücünün önemine değinen İlyas İlbey bu tarz etkinliklerin büyük travmalar yaşamış çocuklar üzerinde son derece olumlu etkilerinin olduğunu vurguladı. DEPREMZEDE ÇOCUKLARA TİYATRO OYUNU SERGİLENDİ Orada bulunduğum süre zarfında İlyas İlbey olarak değil, bir Türkiye Jokey Kulübü ferdi olarak hareket ettim. Kurumu temsil ettim. Kulübümüzün arması benim için çok önemli. Deprem mağduru çocuklara el uzattığımız bu projemiz bence son dönemde yaptığımız en kıymetli proje. Bundan sonra da devam edeceğini düşünüyorum. "Çocuklardaki olumlu etkileri yüzlerine baktığımızda görebiliyorduk..." Orada sizi etkileyen birkaç olayı bizimle paylaşır mısınız? ∆ Felaket bölgesindeki insanlarımızın durumu çok kötüydü. Bunu orada bulunmadan, görmeden anlayabilmek çok güç. Adıyaman’da olduğumuz esnada bir çocuğumuz ata binmek konusunda son derece çekimser davranıyordu. Ağır bir travma yaşamış olduğu çok belliydi. Bize attan korktuğunu söylüyordu. Ekrem Kurt Apranti Eğitim Merkezi Müdür Yardımcısı sevgili Bercis Merdanoğlu bu yavrumuzla özel olarak ilgilendi, uzun uğraşlar sonucunda çocuğu atlara alıştırdı ve nihayetinde onu ata bindirdik. Esasında o yavrumuz orada sadece at korkusunu değil, genel olarak korkuyla nasıl başa çıkılır onu öğrendi. Bunun ilerleyen yaşamında çok işe yarayacağını düşünüyorum. Yine başka bir çocuğumuz bana gelip “Bugün hayatımın en güzel günü!” dedi. Ben de ona “Niçin böyle söyledin?” diye sorduğumda “Çünkü ben bugün ata bindim” diye cevap verdi. Bunu duyunca çok mutlu olduk ve duygulandık tabi. Bu tip ufak dokunuşların çok kıymetli olduğu kanaatindeyim. Bu sebeple yaptığımız iş çok kıymetli. Boyama etkinliğinde tanıklık ettiğim bir olay bende çok farklı duygular uyandırdı. Hepsine boş birer kağıt ve boyama kalemleri verdik. Resimlerini bitiren çocukların %80’inin ev çizdiğini gördüm. Geriye kalanlar ise kaybettikleri aile bireylerini çizmişlerdi. Normal bir zamanda olsa çocukların önüne aynı malzemeler verildiğinde ırmaklar, nehirler ya da hayvan çizerlerdi. İçlerindeki bu karanlığı görünce çok duygulandım. Bu onlar için çok farklı bir tecrübeydi, yüzlerindeki tebessüm görülmeye değerdi. Bunların yanında çocuk tiyatrosu konusunda çok tecrübeli bir arkadaşım olan sevgili Dersu Yavuz Altun ricam üzerine depremzede çocuklarımız için bir oyun yazdı ve kızım Eylül İlbey ile sevgili Burak Cırcır da rol aldı. Söz konusu oyun interaktif bir yapıya sahip. Çocuklarımız yalnızca izleyici olarak değil, aynı zamanda rol de alarak keyifli bir katılım sağladılar. Oyunun mesajı olan “En güçlü iyiliktir, çocuklardır” çok güzel bir yolla aktarılıyor. Bir çocuk kendisini güçlü hissettiğinde hayata karşı daha sıkı sarılmasını öğreniyor. Oyundaki amacımız da bunu sağlamaktı. Yaptığımız faaliyetlerin çocuklarımız üzerinde üzerindeki olumlu etkilerini yüzlerine baktığımızda görebiliyorduk, bu bizi çok mutlu etti. Deprem bölgesindeki 12. günümüzde Malatya’dayken Devlet Tiyatrosu’nun “Yürüyen Sahne” isimli tırına denk geldik. Bu bizim çok yakın bir arkadaşımla birlikte 1981 yılında İzmir’de hayata geçirdiğimiz bir projeydi. Kamyonlara sahne malzemelerini yükler, köylerde yaşayan vatandaşlarımızın yanına giderdik. Yıllar sonra bunu Malatya’da gördüğüm için çok mutlu oldum. Devlet Tiyatrosu’nun bizimkine benzer bir organizasyona yönelmesi beni çok sevindirdi. Son olarak neler söylemek istersiniz? ∆ Depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Umarım yaralarımızı bir an önce sararız. Biz de Kulüp olarak bu noktada fayda sağlamak istiyoruz. Bundan sonraki süreçte de tüm unsurlarımızla elimizden ne geliyorsa yapacağız.
RkJQdWJsaXNoZXIy ODAzNjM=