m Tıpkı Ahmet Çelik’in başardığı gibi Gazi Koşusu’nda uzun bir seri yapabilmek ister miydiniz? Ahmet Çelik gibi Türk yarışçılığının en prestijli mücadelesinden tam tamına 7 sene üst üste galip olarak ayrılmak hayale yakın bir şey. Söylerken bile buna inanmak çok güç geliyor. Elbette ben de böylesine muazzam bir başarıyı gösterebilmek isterim. Gazi Koşusu’nu bir defa bile kazanabilmek çoğu jokey için kafi ve tatmin edici bir olaydır. Tüm ülkenin gözünün üzerinde olduğu böylesine gurur dolu bir koşudan üst üste galip ayrılmak apayrı bir duygu olsa gerek. m Ankara’da Action isimli tayın arızalanmasıyla Secret Power isimli tay ile yolunuz kesişti. Bu süreç nasıl oldu? Bazı safkanlarla yolumun kesişmesinde şans faktörünün büyüklüğü yadsınamaz. Belki de Action o talihsiz arızalanma durumunu yaşamamış olsa 96’ncı Gazi Koşusu’nda bambaşka bir hikaye ortaya çıkacaktı. Secret Power’ın Gazi Koşusu için daha uygun olduğunu daha öncesinden de düşünüyordum. Onunla ilk kez piste çıktığım andan itibaren bu dişi tayın farklı birtakım özellikleri olduğunu anlamıştım. Aksiyonları çok uzun bir tay. Rahatlıkla rakipleri ile arasındaki farkı açabiliyor. Bu özellikleri bakımından onu Peri Lina’ya çok benzettim. Kariyerinin çok parlak olacağı kanaatindeyim. Yolu açık olsun inşallah. Bu seneki Gazi Koşusu’nu kazanabilmem için Ertul Cankılıç’ın 1999 yılında Bartrobel ile galip geldiği yarıştaki gibi at binmem gerektiğini biliyordum... m 96’ncı Gazi Koşusu nasıl geçti? Tayıma son derece güveniyordum, içten içe bir aksilik olmazsa kazanacağımı biliyordum. Starttan sorunsuz bir şekilde çıkıp yarış içinde trafik problemi yaşamadığımız takdirde kazanmamamız için bir neden göremiyordum. Kafamdaki senaryoda efsane jokey Ertul Cankılıç’ın Bartrobel ile kazandığı 1999 yılı Gazi Koşusu’na benzer bir tablo çizmiştim. İçimden; “96. Gazi Koşusu’nda zafere uzanmam için tabiri caizse içime Ertul Cankılıç kaçması gerekiyor” diyordum. Onun 99 yılı Gazisi’nde bindiği gibi at binebilirsem kesin olarak kazanacağımı biliyordum ve gerçekten de öyle oldu. Yarışın son 200 - 300 metresine gelene kadar Gökhan Kocakaya’nın bindiği Sigoş’un arkasındaki yerimi korumayı başardım. Secret Power biraz sert bir safkan, sıkışık trafik içinde teşvik verdiğinizde bariyerlere doğru yönelme eğilimi var. Bu sebeple son düzlüğe doğru teşviklerimi arttırıp onu kalabalık içinden sıyırmam gerektiğini düşündüm. Tayımı iyi tanıyor olmam gerçekten çok işime yaradı, tam da tahmin ettiğim gibi onu kalabalıktan çıkardıktan sonra rakiplerimizle aramızı açmaya başladık. Ancak mücadelenin son 50 metresi benim için bitmek bilmedi. İşin psikolojik boyutu da tabi ki burada çok etkili oldu. Yıllardır hayalini kurduğum başarıya metreler kalmış olması bende farklı duygular uyandırdı. Arkamda Mucize Kız ile aramda neredeyse 2 boy olmasına rağmen sanki burun burunaymışız gibi hissettim. Bitiş çizgisini geçip kazandığımı anladığımdaysa duygularım birbirine girdi. Mutluluktan 62 TJK’NIN SESİ TEMMUZ 2022
RkJQdWJsaXNoZXIy ODAzNjM=