SUBAT_2024

23 Türkiye Jokey Kulübü • “RAHMI BEY’IN O HAREKETI BENI ÇOK ONURLANDIRMIŞTI.” “Kıymetli iş insanı Rahmi Koç Beyefendi, babası ve Kulübümüzün eski Başkanlarından merhum Vehbi Koç adına koşulan yarış için her yıl Veliefendi Hipodromu’na teşrif eder. Bu günlerden birinde yine Rahmi Bey hipodromdaki yerini almıştı. Bir ara Rahmi Bey’in çok güzel gülümsediği fark ettim ancak o anı çekemedim. Bir süre sonra benzer türden bir gülüşünü yakalayabildim ve kaliteli bir çerçeveyle bastırıp kendisine hediye ettim. Rahmi Bey bana; “Ne güzel bir kare bu böyle. Seni tebrik ederim.” demişti. Kendisi daha sonrasında bana ayrıca bir teşekkür ve tebrik mektubu da göndermişti.” “ÖZDEMIR ATMAN BENI O KONUDA IYI KI UYARMIŞ” “1967 yılında Kulübümüz adına aygır çekimleri yaptığım esnada birisinin bana “Bu iş böyle mi yapılır efendi?” dediğini duydum. Arkamı dönüp baktığımda Kulübümüzün eski Başkanlarından Özdemir Atman’ı gördüm. Özdemir Bey, at ile mesafemi ayarlamam gerektiğini söylemişti. Ayrıca atın dik, kuyruğunun ise aşağıya bakması gerektiğini ifade etmişti. Son olarak yüzünün hafifçe bana dönük olmasının elzem olduğu belirtmişti. Kendisinin vermiş olduğu direktifler neticesinde bambaşka fotoğraflar ortaya çıkmıştı. Pedigri çekmeyi rahmetli Özdemir Atman’dan öğrendim dersem yanlış olmayacaktır.” VELIEFENDI’DE ÖRDEK AVI VE SONRASI “Eski Başkanlarımızdan merhum Burhan Karamehmet çok hünerli bir avcıydı. Yağmur yağdıktan sonra Veliefendi'nin orta kısmından geçen derenin kenarına iner ve burada yaban ördeği avlardı. Rahmetli Fikret Yüzatlı’nın oğullarından Tunçdal Yüzatlı bana Fransız yapımı bir av tüfeği hediye etmişti. Ben de bu tüfekle amatör bir şekilde avlanıyordum. Birgün rahmetli Burhan (Karamehmet) Bey ile hipodromun ortasında karşılaştık. Burhan Bey beni ertesi gün çıkacakları ava davet etti. Camiamız için böylesine önemli bir şahsiyetle geçirmiş olduğum o vakitler benim için çok değerliydi.” “GEÇMIŞIN KALITESI, BUGÜNÜN ISE TEKNOLOJISI ÖN PLANDA.” “Neredeyse tüm hayatım Bakırköy’de geçti. Bu yüzden ilçenin ve Veliefendi’nin evveliyatını iyi bilirim. Veliefendi Hipodromu da o günlerde bugünkü kadar olmasa da İstanbul’un uğrak yerleri arasındaydı ve bambaşka bir kalite hâkimdi. Benim dönemimde teknoloji bu kadar gelişkin olmadığı için tabelalar elle güncellenirdi. Aynı şekilde ışıklandırma da olmadığı için gece yarışları koşulmazdı. Zamanın şartlarına göre yarışlar aydınlıkta koşulurdu. Şimdi dönüp baktığımda özellikle Veliefendi Hipodromu’nun her anlamda çok geliştiğini söylemem gerekiyor. Burası Türk atçılığının en önemli merkezidir.” • RÖPORTAJ •

RkJQdWJsaXNoZXIy ODAzNjM=