Organizasyona davet alma süreciniz nasıl gelişti? Bilindiği üzere uzunca bir süredir kariyerimi yurt dışında sürdürüyorum. At bindiğim ülkelerin her birinde farklı tecrübeler yaşayıp birçok insan tanıdım. Bunlardan biri de Bahreyn’de tanıştığım Mauritiuslu yarış komiseri Jamil Soobratty idi. Kendisi dünyanın farklı bölgelerinde görev yapmış birisi. Süreç içerisinde Jamil ile güzel bir dostluğumuz şekillendi. Bunun neticesinde kendisi bana Libya Yarışçılık Otoritesi’nin düzenlediği Uluslararası Jokeyler Turnuvası’na katılmam noktasında referans oldu. Bu sayede koşuya davetiye alabildim. Nasıl bir yarış oldu sizin için? Yurt dışında bugüne kadar birçok ülkede at bindim. Buralarda elde etmiş olduğum güven sayesinde benim için çok zor bir yarış olmayacağını ön görebiliyordum. Atımı tanımıyordum, yarışa dair tek handikapım buydu. Herhangi bir stres yaşamadım. Neler yapmam gerektiğini biliyordum. Yabancı olduğum bir hipodrom ve pist olmasına karşın beni zorladığını söyleyemem. Özellikle son düzlükte Libyalı meslektaşımın üzerinde olduğu safkan ile kıyasıya bir mücadele yaşadık. Baş farkıyla ikinci oldum. Ülkemizi temsil etmek nasıl bir duyguydu? Bu her seferinde beni motive eden bir hissiyat. Zaten yurt dışında bir kariyer sahibi olma düşüncemin kökeninde de bu motivasyon yatıyordu. Uluslararası platformlarda başarılar elde edip Milli Marşımızı herkese dinletmek tarifsiz bir duygu. Libya’da da tam anlamıyla bunu yaşadım. Yarışı kazanamamış olsam da elde etmiş olduğum ikincilik neticesinde Türk Bayrağı’nı dalgalandırıp ve Milli Marşımızı çaldırmayı başardım. Bu sebeple çok mutlu ve gururluyum. Bu gibi yarışlarda elde edeceğim neticeler pek tabi ki önem arz ediyor ancak ben bundan da ziyade ülkemi layığıyla temsil etmenin peşindeyim. Yurt dışında at binme fikri nasıl ortaya çıktı? Ülkemde 1200’ün üzerinde yarışa katıldıktan sonra kariyerime dair farklı bir şeyler yapmam gerektiği hissine kapılmıştım. Zaten daha apranti okulunda eğitim gördüğüm yıllarda yurt dışı fikri aklımda vardı. Bu hayalimin ilk adımlarını attığımı düşünüyorum. Bu anlamda daha yolun başındayım. Günden güne üzerine koyarak Türk atçılığını elde edeceğim başarılarla en iyi şekilde temsil etmek istiyorum. Bundan sonraki hedefleriniz neler? Şu anda vize almak için başvurumu yapacağım. Bu sebeple İstanbul’da bulunuyorum. Çalışma vizesini uzun vadeli alabildiğim takdirde Almanya’da at binip burada kariyerimi ilerletmek niyetindeyim. Alman yarışçılığı hâlihazırda gelişmekte olan bir atçılık anlayışına sahip. Henüz Avrupa’nın elit sayılabilecek atçılık ülkeleri arasında yer almıyor ancak onların bu gelişim süreçlerine ben de dâhil olmak ve onlarla birlikte büyümek istiyorum. Orada kendimi gösterebilirsem Fransa ve İngiltere gibi daha büyük yarışçılık mecralarının da dikkatini çekebileceğime inanıyorum. Türk jokeyliğini yurt dışında temsil etmek isteyen gençlere neler önerirsiniz? Belirttiğim gibi ben yurt dışındaki kariyerimin henüz başında sayılırım. Benim kursiyerliğimden bu yana kafamda yer eden bir hayalim vardı. Şu anda bu hayalimi gerçeğe dönüştürmek için somut adımlar atıyorum. Bu anlamda benzer hayalleri olan genç kardeşlerime önerebileceğim şey öncelikli olarak İngilizce öğrenmeleri olur. Türk jokeylerin yabancılardan hiçbir eksiği yok. Bunu orada at bindiklerinde görecekler. Yurt dışında yaşadığınız her şey size ders oluyor. Herkesten bir şeyler öğreniyorsunuz. Bunu tüm Türk jokeylerin tecrübe etmesini isterim. 27 Türkiye Jokey Kulübü • • RÖPORTAJ •
RkJQdWJsaXNoZXIy ODAzNjM=