Her kentin tarihsel sürecinde, izlerini taşıdığı medeniyetler ve buna bağlı sosyal yaşamıyla, kendine özgü bir yapısı oluşur. İstanbul Veliefendi Hipodromu da, 1900’lü yılların başlarından günümüze kadar uzanan köklü tarihiyle bir atçılık ve yarışçılık merkezidir. İstanbul ya da onun ilçelerinden söz ederken, 1800 yıllık zaman diliminin önde gelen, Bizans, Roma ve Osmanlı gibi kökleri çok eskiye dayanan üç imparatorluğa başkentlik yapan bir kentten söz ediyoruz. Bir başka söylemle İstanbul, yalnız imparatorlukların değil, bu medeniyetlerin de başkentidir. Osmanlı İmparatorluğu dönemi, Dersaadet’in (İstanbul) ünlü çayırları arasında, Göksu, Kağıthane ve Büyükdere’nin yanı sıra Zeytinburnu’ndaki Çırpıcı Çayırı da yer alıyordu. Dersaadet günümüz İstanbul’una göre, çok daha fazla yeşil alana sahipti ve buralar, halkın en çok yöneldiği sosyalleşme, dinlence ve eğlence alanlarıydı. Saydığımız bu çayırların bir başka ortak özelliği de, hepsinde at yarışlarının düzenlenmiş olmasıdır. VELİ EFENDİ KİMDİR? Çırpıcı’nın Bakırköy İlçesi sınırları içinde kalan güney kesiminin Veliefendi Çayırı adını alması, Veliyüddin Efendi’ye verilen bu arazide bir çiftlik kurmasından sonra gerçekleşmiştir. Buranın mesire yeri ve daha sonra at yarışları yapılan alana dönüşmesi, sahibinin eğlenceyi seven biri olduğu şeklindeki gerçek dışı söylentilerin nedeni olsa gerek. Veliyüddin Efendi’nin ilginç yaşam öyküsü onun kişiliğinden kaynaklanıyor. Çayıra adını veren Veliyüddin Efendi, Osmanlı İmparatorluğu’nun 75. Şeyhülislamı, dini konularda en yüksek bilgi ve yetkiye sahip, devlet kademelerinde de padişah ve sadrazamdan sonra gelen kişidir. Ayrıca; Ta’lik yazı türünün Osmanlı’daki en önemli ustalarından, vakıfları ve yetiştirdiği o döneme adını veren lalelerle ünlenen bir devlet adamıdır. Veliefendi Çayırı’nı 18 Temmuz 1732’de vakfeden Veliyüddin Efendi. Veliyüddin ismi zamanla “Veli Efendi” olarak kısalmış ve öyle devam etmiştir. 18 • • TARİHÇE • Reşat Köstem - Hasan Ali Say
RkJQdWJsaXNoZXIy ODAzNjM=