KASIM 2022

AT VE ATÇILIK TERİMLERİ KÂMÛS - I TÜRKÎ ADLI LÜGATTE YER ALAN OSMANLICA Atın vesair dört ayaklıların ön ayaklarından her biri. Osmanlıca kaleme alınan Kâmûs - ı Türkî’nin “Yeni harflere” çevirisini yapan Turan M. Türkmenoğlu’nun kıymetli çalışmasında yer alan sözcükleri seçerek okuyucularımıza aktarmaya devam ediyoruz. At ve atçılık ile ilgili ilk lügat olma özelliğini taşıyan bu kıymetli kaynağı ve Türkiye Jokey Kulübü’nün katkılarıyla, tam yüz yıl sonra okuyucular ile buluşan İhsan Abidin Akıncı’nın kaleme almış olduğu, “Osmanlı Atları” adlı eseri TJK Yayınları’ndan temin edebileceğinizi de ayrıca hatırlatmak isteriz. Keyifli okumalar dileriz... FERES (c. efras) At, beygir (bargir), esb: “Cins-i feresin ıslahı.” FERÂSET [feresten.] At yetistirip terbiye etmek ve ata binmek huneri: “Ilm-i feraset, Arapların eskiden beri mesgul oldukları ve at yetistirmeye salih olan bu yerler ahalisinin muhtac bulundukları bir ilm-i nafi’dir.” [furuset ve furusiyyet dahi denilir.] FITRÂK Eyerin arkasına hususi kayıslarla baglanan esya, terki. FÜRÛSIYYET At yetiştirip terbiye etmek ve binmek ilmi. [Ferâset de denilir.] HASAN ALİ SAY FAHL F RİS [feresten i.f.] (c. fürsân) 1. Atlı, süvari: “Fürsân-ı Arab”. 2. Binici, binmek işini iyi bilen, binicilikte mahir. 3. mec. Mahir, muktedir, bir fen ve hünerde sanki at oynatmaya ehil: “Faris-i meydan-ı fesahat.” 59 TJK’NIN SESİ KASIM 2022

RkJQdWJsaXNoZXIy ODAzNjM=