TJKNINSESIEYLUL-DIJITAL

Osmanlıca kaleme alınan Kâmûs - ı Türkî’nin “Yeni harflere” çevirisini yapan Turan M. Türkmenoğlu’nun kıymetli çalışmasında yer alan sözcükleri seçerek okuyucularımıza aktarmaya devam ediyoruz. At ve atçılık ile ilgili ilk lügat olma özelliğini taşıyan bu kıymetli kaynağı ve Türkiye Jokey Kulübü’nün katkılarıyla, tam yüz yıl sonra okuyucular ile buluşan İhsan Abidin Akıncı’nın kaleme almış olduğu, “Osmanlı Atları” adlı eseri TJK Yayınları’ndan temin edebileceğinizi de ayrıca hatırlatmak isteriz. Keyifli okumalar dileriz... EBLAK (i.a.) 1. Alaca bulaca. 2. Rengârenk. 3. Alacalı at. Bk. Ablak. EBREŞ (i.a.) [ berş]: Benekli (at), abraş. EDHEM (i.a.) Kara at, yağız. EFSÂR (i.f.). Yular. EĞER (i.) [ Eğmek fiilinden] Binmek için atın üzerine konulan şey, serc, zîn: “Ata eyer vurmak.” Eyerin çeşitleri = Tatar, Osmanlı, Yarım Osmanlı, Frenk, Kırım eyeri ||Eyer boşaltmak = Atın üzerinde bir yana eğilerek yapılan süvari talimi. ||Eyeri boş kalmak = Helâk olmak, öldürülmek. [süvari tabiri.]|| Eyer kaşı = Eyerin ön ve arkasındaki çıkıntılar ki, tahtadan olup meşinle kaplanmıştır. EĞRİM yahut İĞRİM (i.) Eğerin altındaki keçe kaplı ağaç. ESB-RÂN (i.f.). At süren, at koşturan ESB-SÜVÂR (i.f.). Ata binmiş: “Esb süvâr olarak gidiyordu.” ESB (i.f.). At, beygir, feres: Esb-i sabâ-reftâr = Badısaba (Baharda esen hoş rüzgâr) yürüyüşlü at. EŞKİN (i.) 1. Eşen, koşan, çabuk yürüyüşlü, yürük (at). 2. Yürüyüşün yorga dahi denilen nev’-i mahsûsuyla yürüyen (at). EŞKİNCİ (i.) Sipahilerin bilfiil sefere koşan sınıfı. EŞKİNLİ (i.). Çabuk ve muntazam yürüyen (at), yürük. HASAN ALİ SAY EŞHEB(i.a.) Kır (at). AT VE ATÇILIK TERİMLERİ KÂMÛS - I TÜRKÎ ADLI LÜGATTE YER ALAN OSMANLICA 81 TJK’NIN SESİ EYLÜL 2022

RkJQdWJsaXNoZXIy ODAzNjM=