Agustos_2022

19 TJK’NIN SESİ AĞUSTOS 2022 bir “at gözü”ne sahiptir de diyebiliriz. Genelde de “favorim” dediği atlarımız yarış hayatlarında büyük zaferler kazanmışlardır. Ben, atçılık konusunda babamla birbirimizi tamamladığımızı düşünüyorum. Babam Hayrettin Karamazı’nın çizdiği yolda eski ile yeniyi sentezleyerek başarılı olmaya gayret ediyoruz. Forma renklerimize gelirsek, ben “doğuştan” bir Fenerbahçe’li olduğum için yarış sahalarındaki forma renklerim de takımım Fenerbahçe’nin renkleri olan sarı ve lacivert. Babamın forma rengi ise ekürimizin ilk kurulduğu yıl sarı ve kırmızı olarak belirlendi ancak babam benim kadar koyu olmasa da bir Beşiktaş taraftarıdır. Kısacası ekürimiz üç büyük takımı da bir bakıma bünyesinde barındırıyor. Bir de buna babamın Elazığspor’un Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini yürütmesini de eklediğimizde, buna sizin de sorunuzda belirttiğiniz gibi “at yarışlarının birleştirici gücü” diyebiliriz. m Atlar ve atçılık ekseni etrafında bir gençlik geçirmiş olmanızın karakterinizde, hem günlük hem de atçılık hayatınızda aldığınız kararlarda ne gibi etkileri oldu? Atçılığın bendeki en büyük etkisi, sevincin de üzüntünün de çok abartılmadan yaşanması gerektiğini anlamam ve bunu gerçek manada yaşayarak öğrenmem oldu. Atçılıkta sonuç her ne olursa olsun, hayat devam ediyor ve bir sonraki günün ne getireceğini kimse bilemiyor. Yıllardır bu ilke ile yaşamamın beni çok olgunlaştırdığını ve sakinleştirdiğini düşünüyorum. Bu sakinlik, hem aile hayatıma hem de iş hayatıma yön veriyor. m Atçılık dışında ne gibi hobilerle ilgileniyorsunuz? İyi bir Fenerbahçe taraftarıyım. Tuttuğum takım olan Fenerbahçe’nin masa tenisi maçlarına kadar neredeyse her sportif faaliyeti ile ilgili spor müsabaklarını, kimi zaman da idmanlarını izlemeye gayret ediyorum. Kısacası hayatımın ailem, yakın arkadaşlarım, Fenerbahçe, atlar ve atçılık ekseninde geçtiğini söyleyebilirim. AVŞA ADASI’NDA GAZİ COŞKUSU... Şu anda Avşa Adası’nda 24 villadan oluşan güzel bir proje yapıyoruz. Bu nedenle yaklaşık 10 aydır zamanımın büyük bir kısmını bu güzel adada geçiyorum. Ülkemizin cennet köşelerinden olan Avşa Adası, harika bir denize, muhteşem denilebilecek doğal kumsallara sahip bir turizm cenneti. Tüm ada halkı Secret Power’ı Dişi Tay Deneme Koşusu’ndan itibaren adeta kendilerinin tayıymışçasına sahiplendiler. Adada bulunan Ganyan Bayii, her yarış günü Secret Power’a ganyan oynayan, tezahürat yapan yarışseverler ile dolup taştı. Ada halkı, Gazi Koşusu günü 3 - 4 farklı noktada kurulan dev ekranlar aracılığı ile kalabalık bir şekilde toplanmış, tek yürek olmuş ve ekranları başında Secret Power’ı desteklemişler. Son 400 metredeki tezahürat seslerine Gazi Koşusu’ndan haberdar olmasa da o anın ve at yarışlarının verdiği coşkuyla ortak olan tatilciler de katılınca, Avşa Adası’nda daha önce hiç yaşanmamış özel bir gün yaşanmış. Marmara Adalar Belediye Başkanı Süleyman Aksoy, Başkan Yardımcımız Erhan Uzuner ve tüm diğer mülki, idari ve adli amirlerimiz yarış bittikten sonra bizleri ilk arayanlardan oldular. Bu konuda çok müteşekkiriz. Ben at yarışlarında pozitif enerjiye yürekten inanan biriyim. Bu başarımızda, başta Avşa Adası halkının ve de o gün bizi destekleyen tüm yarışseverlerin pozitif enerjisinin büyük bir payı olduğunu düşünüyorum. At yarışlarını bu kadar seven ve kıymet veren ada halkına ithafen Avşa Adası adıyla düzenlenen bir koşumuz da var. Bu sene tekrar başlayan ve İstanbul’da koşulan “Avşa Adası Koşusu”nun kesintisiz devam etmesini temenni ediyorum. m Atçılıkta başarıyı getiren faktörler nelerdir? Ekibiniz hakkında neler söylersiniz? Her şeyden önce iyi bir taya sahip olmanız gerekir. Daha sonra tayınız sahaya getirilene kadar sağlıklı bir ortamda, en iyi şekilde beslenip yetişmesini sağlamanız gerekir. Burada, işinin ehli bir ekibe sahip olmanız çok önemli. Tayınızı sahaya getirdikten sonra onu iyi bir antrenöre, iyi bir idman jokeyine ve de çok önemli olduğunu düşündüğüm iyi bir seyise emanet etmeniz şart. Atımızı bir an olsun yalnız bırakmayan seyisimiz Mustafa Özyiğit’e de burada teşekkür etmek istiyorum. Son olarak hem at sahibinin hem de tayın biraz şansa ihtiyacı olduğunu da ekleyelim. Ben atçılığı bir “zincir”e benzetiyorum. O zincirin halkalarından birinin eksik ya da zayıf olması başarıyı imkansız hale getiriyor. Karamazı Ekürisi’nde çalışan seyis kardeşlerime, tüm Karamazı Harası çalışanlarına, Adana ve Ankara’daki At Hastanesi personellerine sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Teşekkürlerin en büyüğünü ise bana bu yolu açan, bu imkanı sağlayan, ekürimizin baş mimarı babam Hayrettin Karamazı’ya ediyorum. Benden desteklerini esirgemeyen ortaklarım, Sezen Ümitli ve Sami Özkan da teşekkürü hak edenlerin en başındadır ve kendilerine ne kadar teşekkür etsem azdır. m At sahipliği dışında yetiştiricilik hayatınız hakkında da bilgi verebilir misiniz? Karamazı Ekürisi olarak İzmir’in Torbalı İlçesi’ndeki haramızda 15 kısrağımız ile yetiştiricilik faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Sürekli fikir alışverişinde bulunduğum yakın bir arkadaş grubum var ve onların ANIL & EMRAH KARAMAZI ÇIFTI, KIZLARI KAREN, KAYLA VE SEVIMLI DOSTLARI CUBA ILE...

RkJQdWJsaXNoZXIy ODAzNjM=